En hızlı gelişme çağı olan okulöncesi dönemde, çocuğunuza kazandıracağınız öz bakım becerileriyle ilgili temel bilgi ve alışkanlıklar onların sağlıklı birer birey olarak yetişmesini sağlayacak ve gelecek yaşamda bağımsız, kendine yetebilen , topluma uyumlu, olumlu davranışlara sahip bir birey olmasına zemin hazırlayacaktır.
Hepimizin bildiği gibi , beslenme, her insan için, özellikle çocuklar için, bir yaşam kaynağıdır. Çocuk doğumdan birkaç saat sonra acıkır ve ağlamaya başlar. Güzel yiyen ve sindiren çocuk sağlıklı ve dengeli bir çocuktur. Fakat zaman içinde bu durum bozulabilir ve beslenme sorun halini alabilir.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki , yemek sorunu çok nadiren bedensel bir nedene bağlanabilmektedir. Genellikle çocuğun üzerine fazla düşünülen , yemek olayına aşırı duyarlılık gösterilen ve kilosu ile ilgili çok ilgilenilen durumlarda yemek yememe yaygın bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
Çocuğun sağlığı konusunda gereksiz yere endişelenen anneler, yeterli gıdayı alamaz korkusuyla çocuklarını okul çağına kadar püreyle hatta biberonla beslerler. Kendi kendine yemesini engellerler. Yemek konusunda aşırı katı ve disiplinli davranılan evlerde, endişeli ve huzursuz annelerin çocuklarında yemek sorununa çok sık rastlanmaktadır. Çocuğun eğitiminde kararlı bir disiplin uygulamayan, aşırı katı ve otoriter aileler çocuğun düzenli beslenmesini ve her gıdayı yemesini isteyip, çocuğa baskı yaparak, yemek konusunu ailenin en önemli sorunu haline getirirler. Bu aileler yemek istemeyen çocuklarını hırpalar, azarlar, aç bırakırlar. Böylece çocuğa düzenli yemek alışkanlığını kazandıracaklarını zannederler. Oysa bu alışkanlığın yerleşmesini engellemiş olurlar. Bazı aileler de çocuğun hiçbir sorununu önemsemezler, bütün ilgi ve dikkatlerini çocuğun beslenmesi üzerinde yoğunlaştırırlar.Bu ailelerde çocuğun yemesi için rüşvet, tehdit , pazarlık en sık başvurulan çözümlerdir. Çocuklarda gözlenen tek tip yiyecek seçimi, hiç yemek yememe veya fazla yeme gibi alışkanlıklar genellikle anne – babanın otoritesini sınamak için çocukların buldukları yöntemlerdir.
Sözü geçen ailelerde annesinin hassasiyetini farkeden çocuk saatinde yemek yemez , yemek olayını saatlerce sürdürür, bazı yiyecekleri reddeder, her yemekte oyun veya ödül bekler. Beslenme işini olay haline getirmekle, çocuk açığa vuramadığı bazı duyguları dile getirmeyi başarır. Bu duygular endişeli bir anneyi canlandırma, ilgisiz bir babanın dikkatini çekme, aşırı otoriter bir anneye karşı gelme, ailenin ilgisini kıskanılan kardeşten kendine doğru çekme olarak ele alınabilir. Ya da çocuğunuz , yaşamın başka alanlarında karar verme yetisini kısıtladığınız için yiyecek konusunda güç gösterisi yapıyor olabilir.
Kötü yeme alışkanlığından dolayı gösterdiğiniz ilgiyi kesmeli ve onun yerine bir kural koymalısınız: Yiyecekleri siz sağlayacaksanız ve çocuğunuz da yiyip yemeyeceğine karar verecek.